halef selef olmak ne demek?
- Biri ötekinin yerini almak, orununa geçmek.
- Be successor and predecessor to each other
halef selef
- Biri ötekinin makamını alan.
halef
- Memurlukta, birinden sonra gelip onun yerine geçen kimse.
- Yerine geçen.
- Birinin ardından gelip onun makamına geçen kimse, ardıl, selef karşıtı.
- Ardıl.
- Birinden sonra gelip onun yerine geçen kimse, sonradan gelen.
- Babadan sonra kalan oğul.
- Soy.
- Birinin yerine sonradan geçen kimse.
- Successor.
- Successor in interest.
selef
- Faiz almadan verilen borç para
- Bir görevde, bir makamda kendinden önce bulunmuş olan kimse, öncel, halef karşıtı
- Bizden öncekiler, bizden önce yaşamış kimseler, atalar, ecdat
- (Self) Eskiden olan. Evvelce bulunmuş olan.
- Predecessor öncel.
- Ancestor.
- One's predecessor in a position.
- Foregoer.
- Predecessor.
olmak
- Meydana gelmek, varlık kazanmak, vuku bulmak
- Gerçekleşmek veya yapılmak.
- Bir görev, makam, san veya nitelik kazanmak
- Bir şeyi elde etmek, edinmek
- Bir durumdan başka bir duruma geçmek.
- Herhangi bir durumda bulunmak.
- Uygun düşmek, yerinde görülmek.
- Yetişmek, olgunlaşmak.
- Happen.
- Become.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
halef selefhalefhalef anselefhalefenhalefi olmakhalefiyethalefiyet hakkıhalefiyyethaleflikhalehale and heartyhale getirmekhale i zu zenebhale tesirihalhal aykırılığıhal böyle ikenhal çekerliğihal değişikliğiselefselefiselefi salihınSelefilikselefiyeseleflikselefonselesele zeytiniselebselebes adasıselecanselsel bassel basmaksel çukurusel felaketi