selef ne demek?
- Bir görevde, bir makamda kendinden önce bulunmuş olan kimse, öncel, halef karşıtı
Hâlbuki yeni patron selefine hiç benzemiyordu.
H. TanerSelefleri bu yolda bir sürü tedbir almışlar fakat tam muvaffak olamamışlardır.
N. F. Kısakürek - Bizden öncekiler, bizden önce yaşamış kimseler, atalar, ecdat
- (Self) Eskiden olan. Evvelce bulunmuş olan.
- Faiz almadan verilen borç para
- Predecessor öncel.
- Ancestor.
- One's predecessor in a position.
- Foregoer.
- Predecessor.
selefi
- Eskiden var olan
selefi salihın
- Ehl-I Sünnet ve Cemaat'in ilk rehberleri: Tabiin ile Ashabın ileri gelenleri ve Tebe-i Tabiinden olan müslümanlar. (Osmanlıca'da yazılışı: selef-i sâlihîn)