had a firsthand experience with ne demek?
- Ile ilk elden deneyim edindi, ile doğrudan karşılaştı
had
- Keskin; sivri.
- Sınır, uç.
- Derece.
- İnsanın yetki ve değeri.
- Terim.
- Bk. göreli hız
- Çaylak kuşu.
- Baş aşağı eğmek.
- Possess; contain; receive, get; take; need; cause to occur; give birth to, bear; be required to, must; endure.
- Boundary.
had a bad experience
- Kötü deneyim geçirdi, tatsız hatıra bırakan bir olay geçirdi
a
- Ülke, kurum ve yatırım araçlarının yüksek güvenilirlik aralığını gösteren ve derecelendirme kuruluşu tarafından verilen not. A'nın sayıları arttıkça güvenilirlik derecesi yükselir; işaret değişiklikleri her bir konum için olumlu veya olumsuz gelişmelere işaret eder (AA, AAA, A+, AA- vb).
- Yunanca yokluk ifade eden ön ek.
- Amper.
- Anot.
- Angström.
- Argon simgesi. (II)
- Kazanılmış bağışıklık yetmezlik sendromu.
- Bk. adres çözünümü iletişim kuralı
- AIDS.
- Association of Research-based Pharmaceutical Companies.
firsthand
- Orjinal kaynağından gelen
- Ilk elden
Türetilmiş Kelimeler (bis)
hadhad a bad experiencehad a bad reputationhad a bad timehad a childhad a coldhad a curettagehad a difficult birthhad a face as long as a fiddlehad a feasthaha ... ha ...ha aretzha babamha babam de babamaa 1a alfa lipoproteinemia b basımıa b c basımıa b dizilemesia b sarmasıa bad hata bad marka bad sailorababaaba güreşiabacıabacılık