had a bad experience ne demek?
- Kötü deneyim geçirdi, tatsız hatıra bırakan bir olay geçirdi
had
- Keskin; sivri.
- Sınır, uç.
- Derece.
- İnsanın yetki ve değeri.
- Terim.
- Bk. göreli hız
- Çaylak kuşu.
- Baş aşağı eğmek.
- Possess; contain; receive, get; take; need; cause to occur; give birth to, bear; be required to, must; endure.
- Boundary.
had a bad reputation
- Kötü itibara sahipti, kötü biri olarak düşünüldü, tehlikeli biri olarak görüldü
a
- Ülke, kurum ve yatırım araçlarının yüksek güvenilirlik aralığını gösteren ve derecelendirme kuruluşu tarafından verilen not. A'nın sayıları arttıkça güvenilirlik derecesi yükselir; işaret değişiklikleri her bir konum için olumlu veya olumsuz gelişmelere işaret eder (AA, AAA, A+, AA- vb).
- Yunanca yokluk ifade eden ön ek.
- Amper.
- Anot.
- Angström.
- Argon simgesi. (II)
- Kazanılmış bağışıklık yetmezlik sendromu.
- Bk. adres çözünümü iletişim kuralı
- AIDS.
- Association of Research-based Pharmaceutical Companies.
bad
- Rüzgâr
- "Olsun, ola, olaydı" manasına gelir ve kelimelerin sonuna getirilir. Mesela: Aferin bad $ : Aferin olsun. Çok yaşa. Afiyet bad $ : Afiyet olsun. (Osmanlıca'da yazılışı: bâd)
- Kesmek. Yarmak.
- Zaman zarfıdır ve te'hir ifade eder. (Osmanlıca'da yazılışı: ba'd)
- Kötü; zarar, yıkım, perişanlık, şanssızlık
- (worse,worst) kötü, nahoş
- Değersiz
- Kifayetsiz
- Yanlış, kusurlu
- Geçersiz
Türetilmiş Kelimeler (bis)
hadhad a bad reputationhad a bad timehad a childhad a coldhad a curettagehad a difficult birthhad a face as long as a fiddlehad a feasthad a feverhaha ... ha ...ha aretzha babamha babam de babamaa 1a alfa lipoproteinemia b basımıa b c basımıa b dizilemesia b sarmasıa bad hata bad marka bad sailorababaaba güreşiabacıabacılık