hızla akmak ne demek?
- Rush
rush
- Acele ettirmek
- Atılmak, düşünmeden girişmek, aceleye getirmek
- Sıkboğaz etmek, sıkıştırmak
- Hücum etmek, saldırmak
- Yetiştirmek, çabucak halletmek
- Üstüne çullanmak
- Acele etmek
- Koşturmak, acele ettirmek
- Şiddetli esmek, hızlı akmak
- Koşmak, hızla yürümek
hızla alçalıp avına vurmak
- Stoop.
hızla atlama
- Bir engel ya da aracı aşmak için koşu ile hızlanarak yapılan atlama.
- Fling vault.
- Saut avec élan
akmak
- Zaman çabuk geçmek.
- Karışmak, katılmak.
- Çabucak savuşmak, ortadan kaybolmak.
- Süzülmek, kaymak, kayarak geçmek
- Dolaşmak, cevelan etmek
- Dağılmak, yayılmak, birbirine karışmak
- Devam etmek, geçmek, intikal etmek
- Meyletmek
- Akın etmek, hücum etmek
- Sıvı maddeler veya çok ince taneli katı maddeler bir yerden başka bir yere doğru gitmek