gezintiye çıkmak ne demek?
Go for a walk, go for a stroll, take a stroll, go for a spin, go for a ride.
gezinti
- Uzak olmayan bir yere yapılan gezi, tenezzüh
- Kale duvarlarının iç tarafında kuleleri birbirine bağlayan dar yol.
- Bir çalgıyla belli bir parça çalmaksızın ezgiler çıkarma işi.
- Evlerde oda kapılarının açıldığı aralık, koridor.
- Sofa, balkon.
Walk.
Promenade.
Stroll.
Airing.
Hike.
gezinti arabası
Jaunting car.
çıkmak
- İçeriden dışarıya varmak, gitmek
- Elde edilmek, sağlanmak, istihsal edilmek
- Bir meslek veya bilim kurumunda okuyup yetişmek, mezun olmak
- Bulunduğu yeri bırakıp başka yere geçmek, taşınmak, ayrılmak, ilgisini kesmek
- Süresi dolduğunda ayrılmak.
- Yapılmak, yürümek.
- Yetişecek ölçüde olmak.
- Eksilmek.
Exit.
Point.