gezinti ne demek?
- Uzak olmayan bir yere yapılan gezi, tenezzüh
O civarın bütün ahalisi oralara yayılarak akşamları gezinti yapmaktadırlar.
A. Rasim - Kale duvarlarının iç tarafında kuleleri birbirine bağlayan dar yol.
- Bir çalgıyla belli bir parça çalmaksızın ezgiler çıkarma işi.
- Evlerde oda kapılarının açıldığı aralık, koridor.
- Sofa, balkon.
Walk.
Promenade.
Stroll.
Airing.
Hike.
Ride.
Trip.
Jaunt.
Outing.
Prom.
Sally.
Walking tour.
Spin.
Tour.
Corridor.
Pleasure trip.
Outinig.
Travel.
Walking promenade.
Traveling tour.
Journey.
Pleasure drive.
Cruiser.
Deck.
Gallery.
Aisle.
Platform.
Picnic.
Esplanade.
Walkway.
Excursion.
gezinti arabası
Jaunting car.
gezinti güvertesi
Promenade deck.