gelişigüzel bırakmak ne demek?
- Bung up.
bung
- Tapa
- Fıçı deliği
- Tıpalamak, ağzını tıpa ile kapamak
- Dövmek, hırpalamak
- Tıkamak, tıpalamak, fırlatmak, savurmak
gelişigüzel
- Herhangi bir, özensiz, itinasız, baştan savma, rastgele, lalettayin.
- Üstünkörü
- Hit-or-miss.
- Casual.
- Desultory.
- Excursive.
- Go-as-you-please.
- Helter-skelter.
- Hit-and-miss.
- Indiscriminate.
gelişigüzel biçimde
- Casually.
bırakmak
- Elde bulunan bir şeyi tutmaz olmak.
- Koymak
- Bir işi başka bir zamana ertelemek.
- Unutmak.
- Bulunduğu yeri veya durumu değiştirmemek.
- Saklamak, artırmak.
- Bir işin sorumluluğunu, yükümlülüğünü başkasına vermek, görevlendirmek
- Engel olmamak
- Break oneself of a habit.
- Leave.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
gelişigüzelgelişigüzel biçimdegelişigüzel boyamakgelişigüzel kontrolgelişigüzel kontrol etmekgelişigüzel kopolimergelişigüzel seçmegelişigüzel yapgelişigüzel yapmakgelişigüzel yayılan toplulukbırakmakbırakmak koyvermekbırakmabırakma alanlarıbırakma bedelibırakma gölgesibırakma kirişibırakbırak allah aşkınabırak allahını seversenbırak artıkbırak konuşsunbırahe