gelişigüzel kontrol etmek ne demek?
- Spot check.
spot
- Dar bir alana çok güçlü ışık yöneltebilen stüdyo lambası, ışıntı lambası, reklam ışıntısı.
- Bir malı çok miktarda toptancıdan veresiye aldıktan sonra piyasada değerinden daha aşağıya peşin olarak satma.
- Herhangi bir aynalı alet ile ekran üzerinde oluşturulan görüntü.
- Bk. benek
- Bk. kısa tanıtı
- Bk. tarayıcı benek
- Bk. ışıldak
- Spot.
- Mark on a substance or body made by foreign matter; a blot; a place discolored.
- Stain on character or reputation; something that soils purity; disgrace; reproach; fault; blemish.
gelişigüzel kontrol
- Spot check, spot test.
gelişigüzel
- Herhangi bir, özensiz, itinasız, baştan savma, rastgele, lalettayin.
- Üstünkörü
- Hit-or-miss.
- Casual.
- Desultory.
- Excursive.
- Go-as-you-please.
- Helter-skelter.
- Hit-and-miss.
- Indiscriminate.
kontrol
- Denetleme.
- Bir şeyin gerçeğe ve aslına uygunluğuna bakma
- Yoklama, arama.
- Denetçi, kontrolör.
- Denetim
- Bk. denetleme
- Pilot.
- Control.
- Supervision.
- Inspection.
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
- Step.
- Say.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
gelişigüzel kontrolgelişigüzelgelişigüzel bırakmakgelişigüzel biçimdegelişigüzel boyamakgelişigüzel kopolimergelişigüzel seçmegelişigüzel yapgelişigüzel yapmakgelişigüzel yayılan toplulukkontrolkontrol açma kapamakontrol akımıkontrol akışıkontrol akimikontrol aletikontrol altına almakkontrol altındakontrol altında tutmakkontrol altma almakontr plankontrakontra apertürkontra babafingokontra babafingo direği