gelişigüzel ne demek?
- Herhangi bir, özensiz, itinasız, baştan savma, rastgele, lalettayin.
- Üstünkörü
Eski dansları mektepte, yenilerini de bir iki arkadaşının evinde gelişigüzel öğrendiğini anlattı.
P. Safa Hit-or-miss.
Casual.
Desultory.
Excursive.
Go-as-you-please.
Helter-skelter.
Hit-and-miss.
Indiscriminate.
Promiscuous.
Scratch.
Scratchy.
By chance.
At random.
At haphazard.
Hit or miss.
By fits and starts.
Casually.
Random.
Cursory.
Haphazard.
gelişigüzel bırakmak
Bung up.
gelişigüzel biçimde
Casually.