garsonluk yapmak ne demek?
Wait, wait at table.
garsonluk
- Garson olma durumu.
- Garsonun görevi.
Being a waiter.
The work of a waiter.
garson
- Lokanta, pastane, kahvehane vb. yerlerde müşterilere hizmet eden kimse
Waitress.
Commis.
Counterman.
Garçon.
Waiting man.
Carhop.
Nippy.
Waiter.
yapmak
- Yol almak
- Bir harekete, işe başlamak veya bir hareketle, işle uğraşmak
- Salgılamak, çıkarmak
- Dışkı çıkarmak
- Gerçekleştirmek
- Tehdit yoluyla birini herhangi bir duruma düşürmek
- Evlendirmek
- Bir durum yaratmak
- Edinmek, sahip olmak
- Bir kimseye bir meslek kazandırmak, yetiştirmek