günah çıkartan papaz ne demek?
- Confessor
confessor
- Itirafçı, günah çıkaran papaz; tehlike karşısında dinini inkar eden kimse
- Günah çıkartan papaz
- Itiraf eden kimse.
günah
- Dinî bakımdan suç sayılan iş veya davranış, vebal
- Acımaya yol açacak kötü davranış, yazık.
- Sorumluluk, vebal.
- Kabahat, hafif suç
- Dinin yasakladığı ve işleyenin ceza göreceğini bildirdiği davranışlar.
- Cezayı gerektiren amel. Dine aykırı iş. Allah'ın emirlerine uymayan hareket. (Bak: Kebair-Cünha)(Evet günah kalbe işleyip siyahlandıra siyahlandıra ta nur-u imanı çıkarıncaya kadar katılaştırıyor. Her bir günah içinde küfre gidecek bir yol var. O günah istiğfar ile çabuk imha edilmezse kurt değil belki küçük bir manevi yılan olarak kalbi ısırıyor. Mesela: Utandıracak bir günahı gizli işliyen bir adam, başkasının ıttılaından çok hicab ettiği zaman melaike ve ruhaniyatın vücudu ona çok ağır geliyor. Küçük bir emare ile onları inkar etmek arzu ediyor. L.)
- Sinful.
- Fault.
- Evil.
- Wrongdoing.
günah benden gitti
- Ben görevimi yaptım bundan sonrası için sorumluluk kabul etmem.
papaz
- Hristiyan din adamı, peder.
- Üzerinde papaz resmi olan iskambil kâğıdı.
- Gelişmiş ve kutsal kitapları olan kimi dinlerde Tanrıyla insanlar arasında elçilik yapan, din ve büyü işlerinde uzmanlaşmış olan kişi. bk. din. krş. hoca, büyücü.
- Parish.
- Priest.
- Clergyman.
- Monk.
- Father.
- Parson.
- Cleric.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
günahgünah benden gittigünah cezasıgünah çıkarangünah çıkaran papazgünah çıkarmagünah çıkarma hücresigünah çıkarma ile ilgiligünah çıkarmakgünah çıkartmagüna gungünaçgüngün batmasıgün ağarırkengün ağarmakgün ağarmasıçıkartıçıkartılançıkartılırçıkartılmaçıkartılmakçıkarçıkar budakçıkar çevreleriçıkar grubuçıkar hesabıçıkacakçıkacak olançıkaççıkagelmeçıkagelmek