göz yaşartıcı gaz ne demek?
- Tear gas.
tear
- Büyük bir hızla koşmak
- Gözyaşı
- Gözyaşına benzer şey
- Damla
- (tore, torn) yırtmak; yırtılmak
- Yırtmak
- Yarmak
- Koparmak
- Çok hırpalamak
- Kopmak
göz yaşartıcı
- Gözden yaş getirici.
- Lacrimator.
göz
- Görme organı.
- Bazı deyimlerde, görme ve bakma.
- İyi veya kötü nitelikler, tutkular, duygular anlatan bakış.
- Bakış, görüş.
- Suyun topraktan kaynadığı yer, kaynak
- Delik, boşluk
- Çekmece.
- Terazi kefesi.
- Bk. ada.
- Kartlar üzerinde açılan ve içerisine mikrofilm parçası geçirilen delik.
yaşartıcı
- Gözde yaşarmaya yol açan, sebep olan nesne, olay vb.
gaz
- Gaz yağı, petrol
- Gaz lambası
- Tül.
- Normal basınç ve sıcaklıkta olduğu gibi kalan, içinde bulunduğu kabın her yanına yayılma ve bu kabın iç yüzeyinin her noktasına basınç yapma özelliğinde olan akışkan madde.
- Yağı, petrol
- Sindirim borusunda, ağızdan yutulan hava ile mayalanma sonucu oluşan uçucu maddelerin karışması.
- Lambası
- Doğal gaz.
- Bk. uçun
- Bir özdeğin moleküllerinin özgürce ötelenme devinimi yapabildikleri, sınır yüzeyi olmayan evre.