göz yaşı ne demek?
- Lakrimal bezlerin salgıladığı %98 su içeren, berrak, göz küresinin hareketini oluşturan ruhsal ya da dış etkenlerde artabilen salgı
- Eyewater
göz yaşı bezi
- Göz çukurunun dış üst yanına yerleşmiş olan bir çift bez olup göz yaşı meydana getirir.
- Lacrymal gland.
- Trânendrüse
- Glande lacrymale
göz yaşartıcı
- Gözden yaş getirici.
- Lacrimator.
yaş
- Doğuştan veya kuruluştan beri geçen ve yıl birimi ile ölçülen zaman, sin (II)
- Hayatın çeşitli evrelerinden her biri, çağ
- Bir kurum, bir kuruluş, düzen vb.nin kurulduğundan bu yana geçen zaman.
- Bir gök cisminin oluşmaya başladığı günden bugüne kadar geçirdiği zaman süresi.
- Nemli, ıslak, kuru karşıtı.
- Kendi suyunu, canlılığını yitirmemiş, kurumamış, kurutulmamış, taze
- Gözyaşı.
- Kötü, korkulu, zor.
- Bir varlığın doğumundan başlayarak ömrü boyunca tekrarlanan belirli zaman aralıklarının toplamı.
- Dank.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
göz yaşı bezigöz yaşartıcıgöz yaşartıcı gazgöz yaşartmakgöz yangısıgöz yanılmasıgöz yanılsamasıgöz yarışmasıgöz yasartici bombagözgöz abdüksiyonugöz açamamakgöz açıp kapayıncaya kadargöz açtırmamakgöz açtırmayangöz ağrısıgöz ahbaplığıgöz akıgöz akı oluğugöbgöbbasangöbbengöbeçgöbedeyaşı benzemesinyaşı büyükyaşı elliden aşağıyaşı ellinin altındayaşı geçkinyaşı geçmişlikyaşı ilerlemişyaşı neyaşı tutanyaşı tutmayanyaşyaş ağaç kırığıyaş ağırlıkyaş akıtmakyaş ayrımcılığı