gönül belası ne demek?
- Aşkın verdiği sıkıntı, dert.
gönül bağı
- Sevgi bağı, duygusal ilişki.
- Ties of love.
gönül bağlamak
- Severek bağlanmak, içten sevmek, aşık olmak
- To set one's heart on.
bela
- İçinden çıkılması güç, sakıncalı durum.
- Büyük zarar ve sıkıntıya yol açan olay veya kimse
- Hak edilen ceza.
- Evet. (Nefiyden sonra isbat için söylenir.) Mesela: Kur'an-ı Kerim'de mezkur; Cenab-ı Hakkın ruhlara karşı, "Ben Azimüşşan sizin rabbiniz değil miyim?" diye sorduğunda, ruhlar $ Yani: "Evet sen bizim Rabbimizsin" dediler. (Bak: Bezm-i Elest)
- (c.: Belaya) Afet. Sıkıntı. Tasa, kaygı. Musibet. Mücazat. İmtihan. Dahiye. (Osmanlıca'da yazılışı: belâ)
- Hassle.
- Mess.
- Scourge.
- Scrape.
- Tartar.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
gönül bağıgönül bağlamakgönül birliğigönül birliği etmekgönül borcugönülgönül açmakgönül akıtmakgönül alıcıgönül almagönül almakgönül avcısıgönül avlamakgönül avutmakgönül ayartıcı kadıngöngöncügönçgönçlükgönderbelasını aramakbelasını arıyorbelasını bulmakbelasını bulsunbelasını çekmekbelasını vermekbelasızbelasbelabela aramakbela arıyorbela bartokbela çıkarmakbelbel ağrısıbel airbel alıştırmasıbel atardamarları