gönül bağlamak ne demek?

  1. Severek bağlanmak, içten sevmek, aşık olmak

    Gözlerin kızarmış, niye ağladın? / Bir başkasına mı gönül bağladın?

    Y. Z. Ortaç
  2. (en)To set one's heart on.

gönül bağı

  1. Sevgi bağı, duygusal ilişki.
  2. (en)Ties of love.

gönül

  1. Duygu, his, aşk.
  2. Heves, niyet.
  3. Kibir, gurur.
  4. Tabiat, huy.
  5. Sevgi, istek, düşünüş, anma, hatır vb. kalpte oluşan duyguların kaynağı.
  6. İstek, arzu.
  7. (Geniş anlamda) Duyguların, ruhsal kıpırdanmaların, iç çabaların taşıyıcısı.
  8. Duygu bağlılığı yetisi: duygunun bağlılık, birliktelik duyuran kavrayıcılığı.
  9. Kişiyi tanrıyla, insanla ve dünyayla içten bir ilişki içine koyan, ruhun derinliklerindeki güç.
  10. İnsanın manevi varlığının ifadesi, inancı ve hislerinin kaynağı

bağlamak

  1. Bir şeyi bir yere veya bir şeye tutturmak.
  2. Düğümlemek.
  3. Yara ilaç koyup bezle sarmak.
  4. Denk yapmak, paket yapmak.
  5. Oluşmak, tutmak, meydana gelmek
  6. Bir iş veya kimse için ayırmak, tahsis etmek.
  7. Anlaşma yapmak.
  8. Uyulması zorunlu olmak
  9. Ilzâm etmek, borçlandırmak.
  10. (en)Fixate.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

gönül bağıgönülgönül açmakgönül akıtmakgönül alıcıgönül almagönül almakgönül avcısıgönül avlamakgönül avutmakgönül ayartıcı kadıngöngöncügönçgönçlükgönderbağlamakbağlamabağlama açınığıbağlama ağızlığıbağlama barınağıbağlama bileziğibağlambağlam değiştirmesibağlam duyarsızbağlam erkesibağlam kaydıbağlabağlaçbağlaç asıntısıbağlaç deyimibağlaç görevi gören kip
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın