belasını bulsun ne demek?
- Plague on him.
- Plague: a plague on him!.
plague
- Bela, musibet
- Taun, veba
- Dili baş belası, dert
- Uğraşmak, rahatsız etmek
- Eziyet vermek, başına bela kesilmek
- Belasını vermek
- Bela olmak, bezdirmek, cezalandırmak
belasını bulmak
- Yaptığı kötü ve düşüncesiz davranışlar sonucu hak ettiği belalı, zor duruma düşmek. Hak ettiği cezayı görmek.
- [belasını bulmak] come to grief.
- Come to grief.
belasını aramak
- İnsanlara bulaşarak, onları sinir ederek tehlike durum oluşmasına yol açmak.
- Kavgaya sebep olmak.