full time ne demek?
- Tam gün
tam
- Eksiksiz, kesintisiz
- Bütün, tüm.
- Zaman ve yer için anlamı kesinleştirir
- Uygun olarak, tıpkı, aynı.
- Sırasında, anında
- Gerçek, ehliyetli, yetkin, kusursuz
- Amerikan doları.
- Bk. belgin
- Yeme. Tad. Lezzet. Zevk. (Osmanlıca'da yazılışı: ta'm)
- Unqualified.
full time job
- Tam gün iş
full timer
- Tam gün çalışan kimse
time
- Kez, defa.
- Zamanlamak; (belirli bir zamana) denk getirmek, rastlatmak, (belirli bir zamana göre) ayarlamak, planlamak.
- Vakit, zaman
- Ayarlamak, kurmak, zamanlama yapmak, saat tutmak, süre tutmak, temposunu belirlemek, tempo tutmak
- Saat tutmak
- Ayarlamak
- Uydurmak
- Tempo tutmak.
- Süre, müddet
- Devir, devre
Türetilmiş Kelimeler (bis)
full time jobfull timerfull termfull textfull text search informationfull throatedfull throttlefull accessfull access passwordfull access rightsfull actionfull adderfullfull agefull agonistfull air conditioningfull alignedfulful olmafuladfulaj izifulaj izi incelemesitimetime after timetime allowedtime and a halftime and againtime and data stampingtime and mileagetime and motion studytime and time againtime applicationtimtimalidaetimalya kuşugillertimalyakuşugillertimar