ferah tutmak ne demek?
- Iç rahatlığını, huzurunu korumak
Kendinizi ferah tutunuz. Canınızı hiçbir şeye sıkmayınız.
Ö. Seyfettin
ferah fahur
- Ferih fahur
ferah ferah
- Bol bol, geniş geniş.
- İyiden iyiye, haydi haydi, rahatlıkla
- En aşağı.
- Leisurely.
- Amply.
- Easily.
tutmak
- Elde bulundurmak, ele almak
- Ele geçirmek, yakalamak
- Avlamak
- Yanında bulundurmak, alıkoymak.
- Hürriyetinden yoksun bırakıp bir yere kapamak, tevkif etmek
- Kaplamak
- Kırağı, çiğ veya kar bir yüzeyde görünür durumda olmak, kalmak
- Denetimi ve yetkisi altına almak.
- Hold up.
- Get hold of.