fenalık etmek ne demek?
- Kötülük etmek, kötülükte bulunmak.
Bilmeyerek sütnineciğime ve kendime büyük bir fenalık etmiştim.
R. N. Güntekin - Kötü niyetli davranmak.
- Do harm, do evil.
fenalık mıntıkası
- Bk. bozulma bölgesi
fenalık
- Kötülük, şer
- Rahatsızlık veren şey
- Evil.
- Badness.
- Injury.
- Fainting.
- Mischief.
- Harm.
- Misdeed.
- Misdoing.
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
- Step.
- Say.