fenalaşma ne demek?
- Fenalaşmak işi
Mebrure, Hatice'nin böyle birdenbire fenalaşmasından ürkerek ayağa kalktı.
P. Safa - Deterioration.
fenalaşmak
- Kötü bir duruma girmek.
- Hastanın durumu ağırlaşmak.
- Ansızın bayılacak gibi olmak
- Become worse.
- Be aggravated.
- Deteriorate.
- Sink.
- To get worse.
- To turn faint.
- To go bad.
fenalaşmak
- Kötü bir duruma girmek.
- Hastanın durumu ağırlaşmak.
- Ansızın bayılacak gibi olmak
- Become worse.
- Be aggravated.
- Deteriorate.
- Sink.
- To get worse.
- To turn faint.
- To go bad.
fenalaşmamak
- (neg. form of fenalaşmak) become worse, be aggravated, deteriorate, sink.