evet demek ne demek?
- Say yes.
say
- Düz, ince, yassı taş
- Çalışma, emek.
- Hac ibadeti sırasında Safa ile Merve tepeleri arasında gidip gelme.
- Düz, tabaka biçiminde, ince yassı taş.
- İri, büyük kaya.
- Arkadaş
- Su kaynağı.
- Elçi.
- Suyun akması.
- Çalışma, Çalışıp çabalama. Gayret sarfetme. Bir maksadın meydana gelmesi için elden geleni yapma. (Osmanlıca'da yazılışı: sa'y)
evet efendim söyleşmesi
- Hacivat ile Karagöz arasında söz cambazlığına dayanan atışmalı söyleşme. Hacivat bu atışmada Karagöz'e «evet efendim» dedirterek ona kibarlık öğretmek ister.
evet efendimci
- Kendine özgü bir düşüncesi olmadığından veya hoş görünmek için karşısındakinin her sözüne "evet efendim" diyen kimse.
- Yes-man.
demek
- Söylemek, söz söylemek
- Ad vermek.
- Bir dilde karşılığı olmak.
- Herhangi bir ses çıkarmak.
- Herhangi bir kanıya, yargıya varmak.
- Düşünmek.
- Oranlamak.
- Ummak.
- Then.
- Bade.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
evet efendim söyleşmesievet efendimcievet efendimcilikevet hayır sorusuevet lütfenevetevet oyuevet tamir edebilirizevetçeevetlemeeveeve aiteve bitişik tarlaeve çıkmakeve doğrudemekdemek değildir kidemek istemekdemek istenilendemek kidemek olmakdemek oluyor kidemekaryumdemekmekdemekolojidemedeme gitsindemeandemean oneselfdemeaned him