demek oluyor ki ne demek?
- In that case, videlicet, viz.
demek olmak
- Anlamına gelmek.
- Mean, stand for, imply, add up to, signify, boil down to.
demek
- Söylemek, söz söylemek
- Ad vermek.
- Bir dilde karşılığı olmak.
- Herhangi bir ses çıkarmak.
- Herhangi bir kanıya, yargıya varmak.
- Düşünmek.
- Oranlamak.
- Ummak.
- Then.
- Bade.
oluyor
- Happens
ki
- Anlam bakımından birbirleriyle ilgili cümleleri birbirine bağlayan bir söz
- Özneyi, tümleci güçlendirerek cümlenin temel bölümüne bağlayan bir söz.
- "Öyle, o kadar, o denli" vb.nden sonra, kullanıldığı cümleye güç katan bir söz.
- İkinci cümledeki yargının birincideki hareketin yapılışı sırasında görülerek şaşıldığını bildiren bir söz.
- İki cümlede anlatılan durumların uyuşmazlığını bildiren bir söz
- Yakınma, kınama vb. duygular anlatmak için bir cümlenin sonuna getirilen bir söz.
- Bir soru cümlesinin sonuna getirildiğinde şüphe veya endişe anlatan bir söz.
- Bazı kelimelerin sonuna bir ek gibi eklenerek birtakım zarflar, yeni edatlar oluşturan bir söz: Belki, çünkü, hâlbuki, mademki, sanki gibi.
- That.
- So that.