etrafa saldırmak ne demek?
Run amuck, run amok, lash about, lash out.
etrafa yaymak
Bruit.
etraf
- Yanlar, taraflar
- Çevre, dolay
- Bir kimsenin sürekli ilişkide bulunduğu kimseler, yakınlar, muhit
- Kanat, kol ya da bacaklar.
- (Taraf. C.) Taraflar, yanlar, canibler, yönler, uçlar, kıyılar.
Limb.
Enviroment.
Surroundings.
Adjacencies.
Vicinity.
saldırmak
- Bir kimseye veya bir şeye karşı saldırı yöneltmek, zarar verici bir davranışta bulunmak, hücum etmek
- Bir şey veya kimse üzerine saldırı yapılmasına sebep olmak.
- Gemi, kalkmak için yelken açıp başını gideceği yola çevirmek.
- Yıkıcı ve sert eleştiriler yapmak.
- Etkisiyle eritmek.
Sally out.
Swoop, swoop on, swoop down.
Light into.
Attack.
Jump on.