ensesine yapışmak ne demek?

  1. Yakalayıp sıkıştırmak: “Polisler ikametgâhsız diye ensene yapışırlar, seni deliğe tıkarlar.” -Y. K. Beyatlı.

ensesine binmek

  1. Birine bir işi yaptırmak için sürekli baskı altında bulundurmak.

ensesinde boza pişirmek

  1. Birini çok üzmek, tedirgin etmek.
  2. 1) ısıtmak, kızgın duruma getirmek: “Güneş, bütün gün enselerinde boza pişirmiş, vücutlarının teri mintanlarının üstüne çıkmıştı.” -H. Taner. 2) birini çok üzmek, tedirgin etmek: “İhtiyarlık kepaze şey... Şimdi çocuk evde ensemde boza pişiriyor.” -R. N. Güntekin. 3) birini bir işi yapıp bitirmesi için sürekli sıkıştırmak.
  3. (en)To keep a tight rein on.

yapışmak

  1. Birini rahatsız etmek, sataşmak, peşini bırakmamak, musallat olmak.
  2. Yapışıcı olan veya yapışkan bir maddeye bulanmış olan bir şey ayrılmayacak bir biçimde bir yere tutunup kalmak
  3. İyice yaklaşmak, sokulup değmek.
  4. Aralık bırakmayacak biçimde üzerine dokunmak
  5. Bir iş yapmak amacıyla, hevesle bir şeyi eline almak
  6. Sıkıca yakalamak, tutmak, sarılmak
  7. (en)Adhere.
  8. (en)Cleave.
  9. (en)Clench.
  10. (en)Clinch.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

ensesine binmekensesinde boza pişirmekensesi kalınensestensest sonucu doğanenseense ak zarıense bağıense bağlamaense çukuruyapışmakyapışmayapışma gücüyapışma önleyiciyapışma süresiyapışyapış yapışyapış yapış çamuryapış yapışlıkyapışıcı
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın