emülsiyonlu taraf ne demek?
- Bk. duyarkat yüzü
duyarkat yüzü
- Tabanın duyarkat sıvanmış, duyar yüzü. Taban yüzünün karşıtı.
- Emulsion side.
- Schichtseite, Schichtlage, Emulsionsebene
- Côté emulsion
emülsiyonlaştırıcı
- Bulunduğu ortamdan bir emülsiyon oluşmasını ya da bozulmadan kalmasını sağlayan bileşik.
- Emülsiyonlara katılınca, dağılmış ince damlacıkların bir araya gelmesini önleyerek karışımın uzun süre homojen görünümlü kalmasını sağlayan madde.Ör.Yağların sudaki emülsiyonları için, amonyum linoleat bileşiği iyi bir emülsiyonlaştırıcıdır.
- Emulsifier, emulgator.
emülsiyonlaştırma
- Emülsiyon durumuna getirme.
- Emulsification.
taraf
- Ön, arka, sağ, sol, üst, alt vb. yanların her biri
- Yön, yan, doğrultu
- Yöre, yer
- İstekleri, düşünceleri karşıt olan iki kişiden veya iki topluluktan her biri.
- Bir kişinin soyundan gelenlerin hepsi.
- Bir şeyin belli bölümü, kısmı.
- Yan.
- Yan, yön.
- Member.
- Side.