taraf ne demek?
- Ön, arka, sağ, sol, üst, alt vb. yanların her biri
Dört tarafı kesme billur kapaklı bir eski saat...
R. H. KarayApartmanın temizliğine azami dikkat edilecek, her taraf pırıl pırıl olacak.
E. Şafak - Yön, yan, doğrultu
Deniz tarafındaki çayırdan bir sürü koyun geçiyor.
M. Ş. Esendal - Yöre, yer
Üsküdar tarafındaki evlerin camları kor gibi parlıyordu.
H. Taner - İstekleri, düşünceleri karşıt olan iki kişiden veya iki topluluktan her biri.
- Bir kişinin soyundan gelenlerin hepsi.
Evine görücü gelecek kız tarafı strese girerdi.
Ü. Dökmen - Bir şeyin belli bölümü, kısmı.
- Yan.
- Yan, yön.
Member.
Side.
Part.
Party.
Hand.
Contractor.
Facet.
Behalf.
Aspect.
Direction.
District.
Edge.
Border.
Portion.
Area.
Region.
Quarter.
taraf değiştirmek
Desert, go over, pass up, change sides.
taraf gözetmek
- Birinden yana olmak, taraf olmak