elden ayaktan düşmek ne demek?
- Yaşlılık sebebiyle veya sağlığı büsbütün bozularak güçsüz, çalışamaz duruma gelmek
Ve gün battığı zaman artık Gülbahar'ın hâli kalmamış, elden ayaktan kesilmişti.
Yaşar Kemal
elden
- Aracısız olarak.
- Birinin aracılığıyla.
- By hand.
elden ağza yaşamak
- Günlük kazancı ancak gereksinimlerini karşılayacak kadar olmak.
ayaktan
- Dayanılarak yürümeye yardımcı olan alet.
- Ambulatory
düşmek
- Yer çekiminin etkisiyle boşlukta, yukarıdan aşağıya inmek
- Durduğu, bulunduğu, tutunduğu yerden ayrılarak veya dayanağını, dengesini yitirerek yukarıdan aşağıya inmek
- Yere devrilmek, yere serilmek.
- Hava taşıtları kaza sonucu hızla yere inerek çarpmak.
- Vücuda bol gelen giysi aşağı kaymak.
- Yağmak.
- Vurmak, değmek, rastlamak
- Vakti gelmeden ölü doğmak.
- Sâkıt olmak, sukut etmek.
- Arkasından gitmek, peşini bırakmamak
Türetilmiş Kelimeler (bis)
eldenelden ağza yaşamakelden almakelden bağışlamaelden bırakılmayacak kadar ilginçelden bırakmamakelden çıkarılacak birikimlerelden çıkarılacak stoklarelden çıkarılamazelden çıkarılamaz mülkeldeelde aşımelde avuçta kalmamakelde birelde bulunan beyde bulunmazayaktanayaktan asılmaayaktan hastaayaktan kipeayaktaayakta alkış yağmuruna tutmaayakta alkışlamaayakta dik durus pozisyonuayakta dik duruş pozisyonuayakayak açmakayak almadık taş olmaz, başa gelmedik iş olmazayak almakayak altındaayaaya aitaya inisaya kemeriaya sofya