ayakta dik duruş pozisyonu ne demek?
- Erect position
erect
- İkame etmek
- Dikili, ayağa kalkmış
- Dikleşmek
- Kaldırmak, dikmek (sütun, direk)
- Yükseltmek, dikmek (bina)
- Tesis etmek, tertip etmek
- Bir uzvun dikleşmesini sağlamak
- Belirli bir temel üzerine çizmek (dikey bir şeyi).
- Dikmek, kurmak, inşa etmek
- Dimdik, ayakta duran
ayakta
- Ayağa kalkmış durumda
- Telaşlı, heyecanlı bir biçimde.
- Vücudun, ayaklar üzerinde dayalı ve devinime hazır olduğu başlama duruşu.
- Afoot.
- Standing.
- On one's legs.
- On foot.
- Station debout ou pédestre
ayakta alkış yağmuruna tutma
- Standing ovation.
dik
- Yatay bir düzleme göre yer çekimi doğrultusunda bulunan, eğik olmayan
- Eğimi dike yakın olan
- Yatık durmayan, sert.
- Sert, kalın, tok (ses)
- Sert (bakış).
- Ters, aksi (söz).
- Kaba, yersiz (davranış)
- Birbirine dikey olan doğrulardan oluşmuş.
- Bk.dikme.
- Yatay bir düzleme göre yerçekimi doğrultusunda bulunan, eğik olmayan.
duruş
- Durma işi veya biçimi
- Fotoğraf plaklarının, resmi alınacak cisme gösterilip tekrar kapatılması; ırakgörüre yerleştirilmiş plak kapağının açılıp resmin çekilmesi ve kapağın yeniden kapatılması.
- Doğum sırasında yavrunun baş, bacaklar ve kuyruk gibi kısımlarının gövdeye göre duruşu, postür. 2. Bedenin genel duruşu.
- Position.
- Pose.
- Stand.
- Stance.
- Attitude.
- Carriage.
- Hang.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
ayaktaayakta alkış yağmuruna tutmaayakta alkışlamaayakta dik durus pozisyonuayakta duracak hali kalmamışayakta duramamaayakta duramayanayakta duranayakta durarak yapılanayakta durmaayakayak açmakayak almadık taş olmaz, başa gelmedik iş olmazayak almakayak altındadikdik açıdik açılıdik alasıdik ark izdik bakışdik bakışlıdik başlıdik başlılıkdik başlılık etmekdidi tor s iyondiadia filmdia gösterili konferans