elbisesini çıkarmak ne demek?
Disrobe.
elbisesiz
- Elbisesi olmayan, çıplak.
Innocent of clothes.
elbise
- Giysi
- Bk. giysi
Dress.
Costume.
Clothes.
Clothing.
Garment.
Attire.
Apparel.
Gown.
çıkarmak
- Birinin veya bir şeyin çıkmasını sağlamak, çıkmasına sebep olmak
- Sonunu getirmek.
- Anlamak, ne olduğunu bilmek, sezmek.
- Bulmak, ortaya koymak.
- Hatırlamak
- Döküntülü hastalığa tutulmak.
- Çok hoşlanmak
- Öfke, hırs, acı vb.nin zararını çektirmek.
Belch.
Dislocate.