elbise ne demek?
- Giysi
Bayram sabahlarında yeni elbiseler karşısında çocuk heyecanları duyuyorum.
S. F. Abasıyanık - Bk. giysi
- Dress.
- Costume.
- Clothes.
- Clothing.
- Garment.
- Attire.
- Apparel.
- Gown.
- Habit.
- Raiment.
- Robe.
- Tire.
- Toggery.
- Wear.
- Togs.
- Frock.
- Cloth.
- Suit of clothes.
- Clothes press.
- Gear.
- Stich.
- Vesture.
giysi
- Her türlü giyim eşyası, giyecek, elbise, libas, urba
- Oyuncuların rol gereği giydiklerigiysi.
- Bir filmde, izlencede kullanılan giyeceklerin tümü.
- Clothes.
- Clothing.
- Dress.
- Costume.
- Apparel.
- Attire.
- Caparison.
giysi
- Her türlü giyim eşyası, giyecek, elbise, libas, urba
- Oyuncuların rol gereği giydiklerigiysi.
- Bir filmde, izlencede kullanılan giyeceklerin tümü.
- Clothes.
- Clothing.
- Dress.
- Costume.
- Apparel.
- Attire.
- Caparison.
elbise askısı
- Clothes hanger, coat hanger.
elbise biti
- Bk. giyim biti.