el pençe divan durmak ne demek?
- Saygı gösterilen kimse karşısında el kavuşturmuş bir biçimde
Doğruldu, el pençe divan durdu, başını önüne eğdi.
Peyami Safa Kotow, kowtow, stand ready receive orders.
el pençe divan
- Aşırı saygı göstererek
- Saygı gösterilen kimse karşısında el kavuşturmuş bir biçimde
Hand and foot.
el
- Batı Samileri'nin en önemli totemi
- Kolun bilekten parmak uçlarına kadar olan, tutmaya ve iş yapmaya yarayan bölümüne verilen ad.
- Sahiplik, mülkiyet.
- Kez, defa.
- İskambil oyunlarında kâğıt atma sırası.
- Yönetim, baskı, etki.
- Bazı nesne ve araçların tutmaya yarayan bölümü.
- Aracı, vasıta.
- Yabancı, yakınların dışında kalan kimse
- Ülke, yurt, il
pençe
- Yırtıcı hayvanların ön ayaklarının parmaklarıyla tırnakları
- Ayakkabının tabanındaki kösele.
- Etkisinden kurtulmak olanaksız, etkisi çok olan güç
- El
- Hareketli köprüye sahip gitarlarda bulunan; üzerinde bulunan kancalar yardımıyla bir tarafından köprü yaylarını tutan, diğer taraftan ise gövdeye iki uzun vida ile tutturulmuş ve bu vidalar yoluyla köprü konumunun ayarlanmasına olanak sağlayan metal nesne.
- Sağım pençesi.
- El ayası ile beş parmağın tamamı.
Cleat, tap.
Talon, pounce.
Claw.
divan
- Yüksek düzeydeki devlet adamlarının kurduğu büyük meclis.
- Divan edebiyatı şairlerinin şiirlerini topladıkları eser.
- Sedir
- Meclis
- Divan edebiyatı şairlerinin şiirlerini topladıkları eser.
- Eskiden yaşamış şairlerin şiirlerinin toplandığı kitap.
Day bed.
Divan.
Ottoman.
Couch.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
el pençe divanelelel açmakel adamıel ağzına bakan, karısını tez boşarel alel alameinel alemel aletiel alıcısıee 6 banyoe 6 prosese ağe boatpençepençe atmakpençe demetpençe gibipençe izipençe pençepençe pençeye gelmekpençe testipençe tırnaklı kurbağapençe vurmakpenpen an animal uppen and inkpen based computerpen box