el konmuş yem ne demek?
- Yem kanunu ve bu kanuna göre yürürlüğe konmuş olan yönetmelikler veya ilgili diğer mevzuatın öngördüğü koşulların ihlal edilmesi suretiyle üretildiği veya satışa sunulduğu, yetkili kişi veya kuruluş tarafından makul ve kanıtlanabilir bir biçimde belirlenerek satışı yasaklanarak koruma altına alınmış ticari yem partisi.
- Deforced feed.
el
- Batı Samileri'nin en önemli totemi
- Kolun bilekten parmak uçlarına kadar olan, tutmaya ve iş yapmaya yarayan bölümüne verilen ad.
- Sahiplik, mülkiyet.
- Kez, defa.
- İskambil oyunlarında kâğıt atma sırası.
- Yönetim, baskı, etki.
- Bazı nesne ve araçların tutmaya yarayan bölümü.
- Aracı, vasıta.
- Yabancı, yakınların dışında kalan kimse
- Ülke, yurt, il
el
- (enzyme-linked immunoabsorbent assay) ELISA, (Tıp) belirli virüs ya da bakterilere antikorlar belirlemek için kullanılan kan tahlili (başlangıç HIV tarama testi olarak kullanılan)
yem
- Hayvan yiyeceği.
- Kuş ve balık tutmak için tuzağa bırakılan, oltaya takılan yiyecek veya yiyecek görüntüsündeki nesne
- Ağızotu.
- Birini aldatabilmek için hazırlanmış düzen, kullanılan kimse veya şey.
- Hayvanlar tarafından tüketilen ve hayvanların yaşama ve verim gereksinimlerini enerji ve/veya besin maddeleri yönünden karşılamak amacıyla belli sınır ve koşullarda yedirildiği zaman sağlığına zararlı olmayan, yararlanılabilir durumdaki organik ve/veya inorganik besin maddelerinin bir veya birkaçını kapsayan, bitkisel veya hayvansal kökenli veya doğada serbest olarak bulunan maddeler.
- Yapısında organik ve inorganik besin maddelerini bulunduran, belli oranlarda verildiğinde yetiştirciliği yapılan canlının sağlık, gelişme, üreme, verim gibi özellikleri üzerinde olumlu etki yapan maddeler.
- Balıkları cezbetmek için olta iğnesine takılan veya tuzak ağlar içine konulan, sinek, canlı yem, yem solucanı gibi gerçek veya yapay balık yemleri.
- Feed.
- Bait.
- Draw.