ektiğini biçmek ne demek?
- Yaptığının karşılığını görmek.
ekti
- Her yiyeceği canı çeken.
- Asalak.
- Cimri.
- Anası ve babası olmayan veya atılmış, bırakılmış çocuk.
- Anası ölüp başka bir koyuna alıştırılan veya elle beslenen kuzu
- Arsız, yüzsüz, görgüsüz.
- Bk. asalak.
- Sow, plant, crop, inseminate, set, set out, sprinkle, tame.
ekti püktü
- Bir eve dadanan asalak kimse.
biçmek
- Belli bir biçim vererek kesmek.
- Dikilecek kumaşı belli bir ölçüye ve modele uygun olarak makasla kesmek.
- Ekin, ot vb.ni orakla, tırpanla, makine ile kesmek.
- Yaylım ateşiyle öldürmek.
- Değer, paha, fiyat belirlemek.
- Karşı takım oyuncusunu tekme ile yere yıkmak, ayaklarını yerden keserek onu düşürmek.
- Tahmin etmek, kestirmek
- To cut.
- To saw.
- To cut out.