biçme ne demek?
- Yontulmuş yapı taşı.
- Prizma.
- Biçmek işi.
- Karşı güreşçinin ayağını tırpanla yerden kesip devirme.
- Kullanılacağı ışığa uygun, saydam maddeden (örneğin görünür ışık için camdan, morötesi ya da kızılaltı için kuvarstan) yapılma üçgenbiçme; sinema ve televizyonda çeşitli optik dizgelerde ya da optik hilelerde kullanılır.
- Prism, optical prism.
- Plank.
- Deal.
- Cutting.
- Sawing.
- Slitting.
- Clipping.
- Shearing.
- Intersection.
- Chopping.
- Mowing.
- Harvesting.
- Reaping.
- Assessment.
- Prism.
- Prisma
- Prisme (optique)
yontulmuş
- Cut
biçme pano
- Eksenleri etrafında dönerek dekor değişimini sağlayan pano. Bu panonun üç yüzü vardır ve her yüzüne bir dekor parçasının resmi yapılır. Bunlar yan yana getirilip döndürülerek dekor değişimi sağlanır.
- Periact.
- Périacte
biçmek
- Belli bir biçim vererek kesmek.
- Dikilecek kumaşı belli bir ölçüye ve modele uygun olarak makasla kesmek.
- Ekin, ot vb.ni orakla, tırpanla, makine ile kesmek.
- Yaylım ateşiyle öldürmek.
- Değer, paha, fiyat belirlemek.
- Karşı takım oyuncusunu tekme ile yere yıkmak, ayaklarını yerden keserek onu düşürmek.
- Tahmin etmek, kestirmek
- To cut.
- To saw.
- To cut out.