ektilik ne demek?
- Ekti olma durumu.
- Bk. asalaklık.
ekti
- Her yiyeceği canı çeken.
- Asalak.
- Cimri.
- Anası ve babası olmayan veya atılmış, bırakılmış çocuk.
- Anası ölüp başka bir koyuna alıştırılan veya elle beslenen kuzu
- Arsız, yüzsüz, görgüsüz.
- Bk. asalak.
- Sow, plant, crop, inseminate, set, set out, sprinkle, tame.
asalaklık
- Asalak olma durumu.
- (Yun. para: yanında; sitos: besin) 1. Bir ortak yaşama tipi olup bir arada yaşayan iki farklı organizmadan birinin diğerinin zararına ortaklıktan yararlanması; herhangi bir konak üzerinde yaşama. 2.Organik bileşik yapma yeteneğini kaybetmiş bazı bitkilerin besin ihtiyaçlarını emeçleri ile üzerinde yaşadıkları konak bitkiden sağlaması. Parazitlik.
- Asalak yaşama durumu; ektilik, yelmeşiklik.
- Parazitizm.
- Bir ortak yaşama tipi olup, bir arada yaşayan iki farklı organizmadan birinin diğerinin zararına ortaklıktan yararlanması, herhangi bir konak üzerinde asalak yaşama durumu, parazitlik, parazitizm.
- Parasitism.
- The character of as ponger.
- Greasing.
- Schmarotzertum
- Schmarotzertum, Parasitismus
ektileşmek
- Ekti durumuna gelmek.
ekti
- Her yiyeceği canı çeken.
- Asalak.
- Cimri.
- Anası ve babası olmayan veya atılmış, bırakılmış çocuk.
- Anası ölüp başka bir koyuna alıştırılan veya elle beslenen kuzu
- Arsız, yüzsüz, görgüsüz.
- Bk. asalak.
- Sow, plant, crop, inseminate, set, set out, sprinkle, tame.