ekti ne demek?
- Her yiyeceği canı çeken.
- Asalak.
- Cimri.
- Anası ve babası olmayan veya atılmış, bırakılmış çocuk.
- Anası ölüp başka bir koyuna alıştırılan veya elle beslenen kuzu
Ayol ihtiyarsan ne diye kızın arkasından ekti kuzu gibi dolaşıyorsun?
M. Ş. Esendal - Arsız, yüzsüz, görgüsüz.
- Bk. asalak.
- Sow, plant, crop, inseminate, set, set out, sprinkle, tame.
asalak
- Bir canlıda sürekli veya geçici yaşayarak ona zarar veren başka canlı, parazit.
- Başkalarının sırtından geçinen (kimse), abacı, ekti, tufeyli.
- (Yun. para: yanında; sitos: besin) Başka bir organizmanın içinde ve üzerinde, kendisine besin ve barınak temini için kendi yararına fakat o organizmaya zarar vererek yaşayan canlı. Parazit.
- Bir canlının içinde veya üzerinde, sürekli ya da geçici olarak besin ve yer sağlama amacıyle yaşayan başka canlı; ekti, yelmeşik, parazit.
- Parazit.
- Başka hayvan veya bitkilerin üstünde yaşayan ve onlara zarar veren hayvan veya bitki. Parazit.
- Bir canlının içinde veya üzerinde sürekli veya geçici olarak besin ve yer sağlamak amacıyla yaşayan diğer canlı organizma, parazit.
- Parasital.
- Parasitic.
- Parasitical.
ekti püktü
- Bir eve dadanan asalak kimse.
ekti püktüler
- Bir eve dadanan asalak kimseler.