ekmeğine göz koymak ne demek?
- Birinin geçimini sağlayan işi elinden almaya çalışmak.
ekmeğine yağ sürmek
- Istemediği hâlde birinin işine yarayacak biçimde davranmak: Bu name, cumhuriyetçilerin ekmeğine yağ sürdü. -N. F. Kısakürek.
- Play into smb.'s hands.
ekmeğin büyüğü, hamurun çoğundan olur
- Verimin bol olması, kullanılan malzemenin bol olmasına bağlıdır.
göz
- Görme organı.
- Bazı deyimlerde, görme ve bakma.
- İyi veya kötü nitelikler, tutkular, duygular anlatan bakış.
- Bakış, görüş.
- Suyun topraktan kaynadığı yer, kaynak
- Delik, boşluk
- Çekmece.
- Terazi kefesi.
- Bk. ada.
- Kartlar üzerinde açılan ve içerisine mikrofilm parçası geçirilen delik.
koymak
- Bir şeyi bir yere bırakmak, belli bir yere yerleştirmek
- Bir kimseyi işe yerleştirmek, birine iş sağlamak.
- Bırakmak.
- Katmak, eklemek
- İmza, tarih, adres yazmak.
- Uyulması gereken kuralları belirlemek, ortaya çıkarmak
- Etkilemek, dokunmak.
- Bir şey veya kimse için kullanmayı belirlemek, ayırmak
- Adamdan saymak, varlığını kabul etmek
- Place.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
ekmeğine yağ sürmekekmeğin büyüğü, hamurun çoğundan olurekmeğinden etmekekmeğinden olmakekmeğini çıkarmakekmeği ekmekçiye ver, bir ekmek de üste verekmeğe sürülen şeygözgöz abdüksiyonugöz açamamakgöz açıp kapayıncaya kadargöz açtırmamakgöz açtırmayangöz ağrısıgöz ahbaplığıgöz akıgöz akı oluğugöbgöbbasangöbbengöbeçgöbede