bozma ne demek?
- Biçimi ve kullanılışı değiştirilmiş
Büyükçe bir ahırdan bozma sinema salonu hâlâ gübre kokuyordu.
E. Bener - Bozmak işi.
- İlk yargılıkta verilen bir yargının, yasada gösterilen nedenlere dayanarak, yeniden yargılama yapılıp düzeltilmesi için üst yargılıkça kaldırılması.
- Bir konutun, çok sayıda ev halkının yararlanabileceği konut birimlerine ya da bir yapının kullanım biçiminin başka kullanım biçimlerine dönüştürülmesi.
- Cancellation.
- Corruption.
- Dissolution.
- Frustration.
- Rape.
- Spoiling.
- Quashing.
- Made out of.
- Reconstructed.
- Ruining.
- Cassation.
- Abrogation.
- Defilement.
- Adapted from.
- Annulment.
- Breach.
- Deletion.
- Garble.
- Infringement.
- Violation.
- Vitiating.
- Vitiation.
- Quashing, annullment of decision of a lower court.
- Cassation
bozma kararı
- Mahkeme kararına, yapılan itirazın, yüksek dereceli mahkemede incelenmesi ile itirazın yerinde görülerek mahkeme kararının isabetsizliğine dair yüksek mahkemenin verdiği karar.
- Reversing decision, decision to overturn, decision of reversal.
bozma nedenleri
- Ceza yargılama yöntemi yasasında, ilk yargılıkça verilen bir yargının yargıtayca bozulması için gösterilen nedenler.
- Causes de cassation