dolaylı göz kamaşması ne demek?
- Doğrultusu, görülmesi istenen şeyin doğrultusuyle (bakış doğrultusuyle) aynı olmayan bir nesnenin yarattığı gözkamaşması. bkz. göz kamaşması, dolaysız göz kamaşması.
- Indirect glare.
- Indirekte Blendung, (Umfeldblendung)
- Éblouissement indirect
dolaylı
- Bkz. endirek, araçlı, vasıtalı
- Doğrudan doğruya olmayan, dolayısıyla olan, vasıtalı, bilvasıta.
- Indirect.
- Circuitous.
- Mediate.
- Constructive.
- Oblique.
- Remote.
- Roundabout.
- Secondhand.
dolaylı adlama
- (Söz sanatı terimi) Bir cins ismiyle özel bir adı veya özel bir adla bir cinsi anlatma yolu. Peygamberin zamanında. Hoca merhumun fıkraları. O, ne yezittir o. Firavunluğu tuttu, gibi.
- Antonomase
göz
- Görme organı.
- Bazı deyimlerde, görme ve bakma.
- İyi veya kötü nitelikler, tutkular, duygular anlatan bakış.
- Bakış, görüş.
- Suyun topraktan kaynadığı yer, kaynak
- Delik, boşluk
- Çekmece.
- Terazi kefesi.
- Bk. ada.
- Kartlar üzerinde açılan ve içerisine mikrofilm parçası geçirilen delik.
kamaşma
- Kamaşmak işi.
- Bir optik dizgedeki yüzeylerden film üzerine yansıyarak resimdeki sertliği azaltan ya da resmin niteliğini bozan, istenmeyen ışık. TV
- Televizyon ışıtaçlarında, gerçekte etkilenmemesi gereken fosforlanmalı bölgelerin etkilenmesinden doğan ve bu bölgeye düşen ışık.
- Flare, dazzle.
- Überstrahlung
- Éblouissement
Türetilmiş Kelimeler (bis)
dolaylıdolaylı adlamadolaylı adresdolaylı adreslemedolaylı anlatımdolaylı anlatmadolaylı anlatmakdolaylı antiglobulin testidolaylı aşınma payıdolaylı aydınlatmadolaylamadolaylama işlecidolaylamalı çekimdolaylarıdolaylarındagözgöz abdüksiyonugöz açamamakgöz açıp kapayıncaya kadargöz açtırmamakgöz açtırmayangöz ağrısıgöz ahbaplığıgöz akıgöz akı oluğugöbgöbbasangöbbengöbeçgöbede