dolaylı aşınma payı ne demek?

  1. Alacaklı sayışımda belirli bir oranla toplanan aşınma payı.
  2. (en)Indirect amortization.
  3. (fr)Amortissement indirect

dolaylı

  1. Bkz. endirek, araçlı, vasıtalı
  2. Doğrudan doğruya olmayan, dolayısıyla olan, vasıtalı, bilvasıta.
  3. (en)Indirect.
  4. (en)Circuitous.
  5. (en)Mediate.
  6. (en)Constructive.
  7. (en)Oblique.
  8. (en)Remote.
  9. (en)Roundabout.
  10. (en)Secondhand.

dolaylı adlama

  1. (Söz sanatı terimi) Bir cins ismiyle özel bir adı veya özel bir adla bir cinsi anlatma yolu. Peygamberin zamanında. Hoca merhumun fıkraları. O, ne yezittir o. Firavunluğu tuttu, gibi.
  2. (fr)Antonomase

aşınma

  1. Aşınmak işi.
  2. Erozyon.
  3. Bkz. aşınım.
  4. Metal veya alaşımların çevreleriyle tepkimeye girerek elektrokimyasal bozunmaları. Bu bozunma asit veya bazların etkisiyle hızlanır. Korozyon sonucunda çok kere metal oksitleri oluşur. Aluminyum ve paslanmaz çelik durumunda oluşan oksit daha ileri bozunmayı önleyici etki gösterir. Nemin katalizlediği demirin paslanması korozyon için iyi bir örnektir.
  5. Belli bir yüzey üzerindeki epitelin kaybı, deri veya mukoza üzerinde sınırlı bir bölgenin epitelden mahrum oluşuyla belirgin durum, erozyon.
  6. Ekolojik faktörler nedeniyle toprağın verimli tabakasının bulunduğu yerden, su, rüzg
  7. (en)Corrosion.
  8. (en)Detrital.
  9. (en)Abrasion.
  10. (en)Erosion.

pay

  1. Birden fazla kişi arasında bölüşülmüş bir bütünden, bu kişilerin her birine düşen bölüm, hisse.
  2. Eşit bölüm.
  3. Bayağı kesirlerden birinin eşit parçalardan kaç tane alındığını gösteren sayı: paydanın üstüne yazılarak yatık bir çizgi ile ondan ayrılır.
  4. Ayak
  5. (en)Apportionment.
  6. (en)Hence, figuratively: To compensate justly; to requite according to merit; to reward; to punish; to retort or retaliate upon.
  7. (en)To discharge, as a debt, demand, or obligation, by giving or doing what is due or required; to deliver the amount or value of to the person to whom it is owing; to discharge a debt by delivering.
  8. (en)To discharge or fulfill, as a duy; to perform or render duty, as that which has been promised.
  9. (en)To give or offer, without an implied obligation; as, to pay attention; to pay a visit.
  10. (en)To give a recompense; to make payment, requital, or satisfaction; to discharge a debt.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

dolaylıdolaylı adlamadolaylı adresdolaylı adreslemedolaylı anlatımdolaylı anlatmadolaylı anlatmakdolaylı antiglobulin testidolaylı aydınlatmadolaylı bileşikdolaylamadolaylama işlecidolaylamalı çekimdolaylarıdolaylarındaaşınmaaşınma dayanımıaşınma direnciaşınma dönemiaşınma morfolojisiaşınma payıaşınma payı ayırcasıaşınma payı değeriaşınma payı karşılığıaşınma payı oranıaşın yüksek sıklıkaşınaaşındıranaşındırganaşındırıcı
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın