delaleti zatiye ne demek?
- Kendi zatı ile, bizzat kendisini eserleri ile göstermek suretiyle olan delalet, şahidlik. (Osmanlıca'da yazılışı: delalet-i zâtiye)
delaleti selase
- Üç çeşit delalet. Bunlar da: Delalet-i mutabıkıye, delalet-i tazammuniye, delalet-i iltizamiyedir.1- Delalet-i mutabıkıye: Bir kelamın vaz'olunduğu, yani kasdedilen mananın tamanına delaletidir. Mesela: İnsan lafzı, insanın tam mahiyeti olan, hayvan-ı natık, (yani, konuşan hayat sahibi varlık) manasına delaleti gibi.2- Delalet-i tazammuniye: Bir lafzın vaz'olunduğu mananın bir cüz'üne delaletidir.3- Delalet-i iltizamiye: Bir lafzın vaz'olunduğu mananın lazımına yani o mana ile beraber bulunması zaruri olan diğer bir manaya delaletidir. Mezkur delalet-i selaseye ait şöyle bir misal dahi verilir."Zekat, müslümanların fakirlerine verilir, hiç bir zengine verilmez." İbaresi; zekatın, yalnız Müslüman fakirlere verileceğine delalet-i mutabıkıye ile; zengin olan Ahmet, Mehmet gibi belli şahıslara verilemiyeceğine delalet-i tazammuniye ile; zekat hususunda zenginler ile fakirler arasında fark bulunduğuna da delalet-i iltizamiye ile delalet eder. (Osmanlıca'da yazılışı: delalet-i selâse)
delalet
- Kılavuzluk, aracılık
- İz, işaret.
- Bk. gösterme
- Delil olmak. Yol göstermek. Kılavuzluk. Doğru yolu bulmakta insanlara yardım etmek.
- Guidance.
- Mediation.
zatiye
- (bkz. zati)
- Kendiyle ilgili, kendine ait, özel.