zat ne demek?

  1. Kimse, kişi

    Tanıdıklarımdan bir zat, meyveleri hiç sevmez.

    A. Haşim
  2. Kendi, öz

    Evvelki gün gelen kadın sizi istiyor, zatınızla konuşacakmış.

    S. M. Alus
  3. Bk. öz
  4. (en)Individual kimse.
  5. (en)Kişi.
  6. (en)Individual.
  7. (en)Essense.
  8. (en)Heart.
  9. (en)Core.
  10. (en)Personality.
  11. (en)Person.

öz

  1. Bir kimsenin benliği, kendi manevi varlığı, iç, nefis, derun, varoluş karşıtı
  2. "Kendine, kendi kendini" anlamlarında birleşik kelimeler türeten bir söz.
  3. Bir şeyin en kuvvetli veya kıvamlı bölümü, hülasa, zübde.
  4. Çıbanların içinde ölmüş dokudan oluşan irinle birlikte çıkan parça.
  5. Kendi, zat
  6. Bir şeyin temel ögesi, künh, zübde
  7. Bitkilerin kök, gövde ve dallarının boydan boya ortasında bulunan, hafif, gevrek ve çoğu yumuşak bölüm.
  8. Kan bağı ile bağlı olan, üvey olmayan
  9. İçine, arılığını, saflığını bozacak hiçbir şey karışmamış olan, saf, arı.
  10. Dere, çay.

zat işleri

  1. Özlük işleri.

zat ü şok

  1. Bk. çördük

Türetilmiş Kelimeler (bis)

zat işlerizat ü şokzat ül ercül üc cezriyezat ül ercül ül kesırezat ül ercül ül mafsaliyezat ül ercül ül mikzafiyezat ül ercül ür resiyezat ül hufeyre i resi i arızizat ül kursızat ül kurun i tavilezaafzaaf ilezaafa uğramakzaafı surizaar
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın