zat ne demek?
- Kimse, kişi
Tanıdıklarımdan bir zat, meyveleri hiç sevmez.
A. Haşim - Kendi, öz
Evvelki gün gelen kadın sizi istiyor, zatınızla konuşacakmış.
S. M. Alus - Bk. öz
- Individual kimse.
- Kişi.
- Individual.
- Essense.
- Heart.
- Core.
- Personality.
- Person.
öz
- Bir kimsenin benliği, kendi manevi varlığı, iç, nefis, derun, varoluş karşıtı
- "Kendine, kendi kendini" anlamlarında birleşik kelimeler türeten bir söz.
- Bir şeyin en kuvvetli veya kıvamlı bölümü, hülasa, zübde.
- Çıbanların içinde ölmüş dokudan oluşan irinle birlikte çıkan parça.
- Kendi, zat
- Bir şeyin temel ögesi, künh, zübde
- Bitkilerin kök, gövde ve dallarının boydan boya ortasında bulunan, hafif, gevrek ve çoğu yumuşak bölüm.
- Kan bağı ile bağlı olan, üvey olmayan
- İçine, arılığını, saflığını bozacak hiçbir şey karışmamış olan, saf, arı.
- Dere, çay.
zat işleri
- Özlük işleri.
zat ü şok
- Bk. çördük