debit balance ne demek?

  1. Borç bakiyesi
  2. Bütçe açığı
  3. Zimmet ya da borç bakiyesi

borç

  1. Geri verilmek üzere alınan veya ödenmesi gerekli para, başka bir şey
  2. Birine karşı bir şeyi yerine getirme yükümlülüğü, vecibe
  3. Borş.
  4. Bir iktisadi karar biriminin bir diğerine karşı ödemesi gereken para veya yerine getirmek zorunda olduğu yükümlülük.
  5. İki ya da daha çok kimseler arasında, karşılıklı olarak doğan yükümlerin tümünü belli eden türe bağı.
  6. Geri verilmek niyetiyle ihtiyaç sahiplerine verilen para. Müslümanlıkta faizle borç vermek haramdır, günahtır. Borcunu ödiyemiyecek durumda onların borçlarını bağışlamak veya sonraya bırakmak sevaptır. Borcunu ödeyebilecek durumda olanlar da borçlarını zamanında ödemelidirler. Ödeyemiyecek olanlar da zamanından önce alacaklıya durumlarını bildirmelidir ki, o da işlerini ona göre ayarlasın. İslam'da devletin vazifelerinden biri de borçlulara yardımcı olmaktır.
  7. (en)Debt.
  8. (en)Debt, loan, obligation.
  9. (en)Debit.
  10. (en)Loan.

debit account

  1. Borçlu hesap.
  2. Zimmet hesabı.
  3. Borç hesabı.

debit an account

  1. Bir hesabı borcuna kaydetmek.

balance

  1. Balans
  2. Dengede tutmak
  3. Dengelemek
  4. Bakiye
  5. Denge
  6. İcra veya kayıt sırasında çalgıların ses şiddetlerinin birinin diğerine baskın gelmeyecek biçimde yakın olması.
  7. Steryo bir müzik sistemindeki her bir hoparlörden çıkan ses şiddetinin aynı değerde olması.
  8. Bir sesin tüm frekans aralıklarının, birisinin diğerine baskın gelmemesi için yakın değerlerlerde tutulması.
  9. Tartmak, muvazene sağlamak
  10. Eşit olmak, dengeli olmak

Türetilmiş Kelimeler (bis)

debit accountdebit an accountdebit and creditdebit carddebit entrydebitdebit interestdebit kartdebit memorandumdebit notedebidebi edebdebi ölçerdebibdebilbalancebalance a tirebalance an accountbalance armbalance at the bankbalance beambalance bookbalance brought forwardbalance chimique alm. waagebalance coilbalanbalabalaambalabanbalaban kuşubalabankuşu
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın