darboğazdan geçmek ne demek?
- Toplum, çözümlenmesi güç olan durumlarla karşılaşmak, sıkıntı içinde olmak.
darboğazda olan
- Depressed.
darboğaz
- Piyasalarda üretimin, kredilerin, döviz imkânlarının, sürümün, ham madde arzının ve malzeme stoklarının gereksinim düzeyi altına düştüğü sıkıntılı durum.
- Toplumun, çözümlenmesinde güçlüklerle karşılaştığı bunalımlı durum.
- Bir ekonomide döviz, ham madde, finansman gibi çeşitli varlıkların gerekli düzeyin altına düşmesiyle ortaya çıkan darlık, kıtlık ve sunum yetersizliği.
- Bir üretim sürecinde karşılaşılan sunum ve istem dengesizliği.
- Taşıt gidiş gelişinin sık sık tıkandığı ve düzene sokulmasını, özel önlemler alınmasını gerektiren yol kavşağı. bkz. düğümyol.
- Bottleneck.
- Strait.
- Narrow pass.
- Bottleneck street.
- Voie en goulot
geçmek
- Bir yerden başka bir yere gitmek
- Bir yandan girip diğer yandan çıkmak.
- Yol, araç veya akarsu bir yerin yakınından veya içinden gitmek.
- Bir duruma uğramak, konu olmak.
- Bırakmak, vazgeçmek.
- Yaşamak.
- Bir şeyi bundan böyle yapma durumunda olmamak
- Olmak, vuku bulmak, cereyan etmek
- Bk. göstermek
- Pass into.