daralma ne demek?
- Daralmak işi
- Geniş ünlülerin, yanlarındaki bazı ünsüzlerin etkisiyle darlaşması: geymek > giymek, yene > yine gibi.
- (Derleme., darlaşma, kırılma) Geniş ünlülerin yanlarındaki bazı ünsüzlerin etkisiyle darlaşması: Eğmek> (iymek) , (geymek) > giymek, (geymeyen) > (giymiyen) , (ye-ne) > yine vb.
- Bir iktisadi dalgalanma evresinde reel gayrisafi yurtiçi hasılanın zirveden dibe kadar geçirdiği azalma süreci. krş. genişleme
- Bkz. stenoz
- Breaking, fracture.
- Narrowing.
- Shrinkage.
- Contraction.
- Stricture.
- Depression.
- Getting bored.
- Constriction.
- Shrinking.
- Reduction.
- Restriction.
- Rétrécissement, fracture, brisure
daralmak
- Dar duruma gelmek, küçülmek.
- Azalmak
- Zayıflamak
- Güçleşmek, zorlaşmak.
- Sıkışmak, başı dara gelmek, bunalmak
- To be upset.
- To be distressed.
- To straiten.
- Run up.
- Become narrow.
stenoz
- Daralma
- Vücut kanallarının, damarların, kanal biçimindeki oluşumun veya kanala açılan deliğin normal dışı darlığı veya daralması, striktür.
- Bir kanal veya deliğin daralması.
- Stenosis.
daralma sesleri
- Özellikle üst solunum yollarının daralmasından dolayı nefes alış ve verişin sesli olması, stenoz sesleri.
- Stridors.
daralmak
- Dar duruma gelmek, küçülmek.
- Azalmak
- Zayıflamak
- Güçleşmek, zorlaşmak.
- Sıkışmak, başı dara gelmek, bunalmak
- To be upset.
- To be distressed.
- To straiten.
- Run up.
- Become narrow.