dara dar ne demek?
- Güçlükle, ancak, uç uca, son dakikada
İngiliz süngüsünden dara dar başını kurtaracaktı.
F. R. Atay
dara düşmek
- Para sıkıntısı çekmek
- Sıkıntılı, tehlikeli bir durum içinde kalmak
- Deduct tare, allow for tare.
dara gelmek
- Aceleye gelmek
- Sıkışmak, parasız kalmak
- Mecbur olmak
dar
- İçine alacağı şeye oranla ölçüleri yetersiz olan, geniş ve bol karşıtı.
- Genişliği az veya yetersiz olan, ensiz
- Az, elverişsiz, sınırlı.
- Sıkıntılı
- Yetersiz.
- Güçlükle, ucu ucuna, ancak
- İdam mahkûmlarını asmak için dikilen direk.
- Yurt.
- Ev.
- Darağacı. İdama mahkum olanların asıldığı sehba.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
dara düşmekdara gelmekdara getirmekdara ile birlikte ağırlıkdara lambadaradaraadarabdarabadarabandardar açıdar açılı ışıklıkdar açılı ışındar açılı üçgendar açınıkdar ağızlı yılangillerdar ağızli yılangillerdar ailedar anlamda laguerre polinomudada capoda conversionda costa eritrokeratodermisida costa sendromu