darab ne demek?
- Koyu beyaz bal.
koyu
- Yoğunluğundan dolayı güç akan, sulu karşıtı.
- Rengi açık olmayan, daha belirgin, açık karşıtı
- Aşırı (davranış, düşünce vb.)
- Derin, hararetli.
Dark.
Deep.
Thick.
Dense.
Intense.
Saturated.
daraba
- Tahta perde, tahta bölme.
Picket fence.
daraban
- Kalp vuruşu, kalp atışı.
- Bk. vuru
- Vurma, vuruş. Çarpış, çarpıntı, çarpma.
Picket fence.