koyu ne demek?
- Yoğunluğundan dolayı güç akan, sulu karşıtı.
- Rengi açık olmayan, daha belirgin, açık karşıtı
Oturduğu yerden Boğaziçi'nin koyu mavi gecesinde bir balıkçı kayığı kayıp gidiyordu.
H. E. Adıvar - Aşırı (davranış, düşünce vb.)
- Derin, hararetli.
- Dark.
- Deep.
- Thick.
- Dense.
- Intense.
- Saturated.
- Black.
- Crusted.
- Darkish.
- Dyed-in-the-wool.
- Sable.
- Somber.
- Sombre.
- Stiff.
- Strong.
- Tenebrous.
- Dyed in the wool.
- Peasoupy.
- Viscous.
- Husky.
- Fanatic.
- Extreme.
- Fervent.
- Rabid.
- Consistent.
- Impenetrable.
- Bold.
koyu açınık
- Ağır açınıklardan u açınığı.
- Voyelle sombre
koyu barkod
- Darker bar code