düzmece bağıntı ne demek?
- Çokdeğişken çözümlemesiyle başka değişken ya da değişkenler karşısında sınandığında ortadan kalkan bağıntı, bkz. sınama etkeni.
- Spurious correlation.
düzmece
- Gerçek olmayan, düzme, sahte.
- False.
- Forged.
- Fake.
- Sham.
- Spurious düzme.
- Sahte.
- Falsified.
- Phony.
- Pseudo.
düzmece batkı
- Alacaklıların birleşik tutusu niteliğinde olan mallarını kaçırmak, gizlemek ya da onlara dokuncalandırılacak bir davranışla gerçekle bir ilişkisi olmayan borç belgitleri imza etmek, anlaşmalı satışlar, işlemler ya da bağışlar yapmak gibi düzmece olaylarla kendisini batkılı gösteren tecimci.
- Fraudulent bankrauptcy.
- Banqueroute frauduleuse
bağıntı
- Bkz. korelasyon, rölasyon, ilişki
- Bir nesneyi başka bir nesne ile uyarlı kılan bağ.
- Eşyayı, kavramları veya tasarımları birlik, bağlılık, birliktelik vb. durumlarda toplayan görünüş veya nitelik, görelik, izafet, rölativite.
- İki veya daha çok nitelik arasında matematik işlemleri yardımı ile kurulan bağlılık veya eşitlik.
- Sıralanmış ikililerden oluşan bir küme ya da öbek. || ß gibi birbağıntı için eß, kısaca ( ) biçiminde de yazılır. Anl. kaplamsal ikilibağıntı. Krş.. kaplamsalbağıntı; içlemselbağıntı; bağlaşıkbağıntı; bakışımlıbağıntı; bakışımsızbağıntı; değillemeli-geçişlibağıntı;geçişlibağıntı; geçişsizbağıntı; ters-bakışımlıbağıntı; yansımalıbağıntı; yansımasızbağıntı, birebirbağıntı, bireçokbağıntı, çoğabirbağıntı, sayısalbağıntı, yinelgenbağıntı, sıralamabağıntısı.
- Correlation.
- Relation.
- Relationship.
- Relation
Türetilmiş Kelimeler (bis)
düzmecedüzmece batkıdüzmece bir şekilde kurmakdüzmece paradüzmece taramadüzmece yapmakdüzmecelidüzmecelikdüzmedüzme çıkıt imleridüzme çıkıt yeridüzme işlemler göstermelik işlemlerdüzme köken adıdüzdüz açınıkdüz akımdüz akıma çevirmekdüz akıntıbağıntıbağıntı alanıbağıntı artalanıbağıntı bağlamasıbağıntı çaprazıbağıntı çözümlemesibağıntı değişkenibağıntı geçişliliğibağıntı ile halibağıntı iyelikçisibağınbağın vurmakbağını çözmekbağıbağı ağlayanın yüzü gülerbağıcıbağılbağıl ağdalık